Güneşli bir ocak gününden merhaba güzelim - mektup
Güneşli bir ocak gününden merhaba güzelim Sana bu satırları güneşli bir ocak gününden yazıyorum güzelim. Bu havalara üzülüyorum çünkü kurak geçecek bir yazı çağırıyor. Sanane be kızım diyorum içimden, al güneşi içine, sevin geç. Ben böyle biri değilim ama, tanrının işine karışırım hep. Sanki güneş de mevsim de benim emrimde, ben beceremedim sanki şu dünyayı yönetmeyi. Böyle bir dünyaya küfretmek günah değil gibi geliyor çoğu zaman. Dedim ya tanrının adına düşünüp kararlar veriyorum sürekli. Neyse diyorum biraz Osman Konuk okuyayım. İlk okuduğum kitabı "Tehlikeli Belki"den sonra yeni durağım "Kırmızıda Beklerken" oluyor. Yanlış bir zamanlamayla açmış güneşin ve saçma sapan tesadüflerle mahvolan hayatımın hesabını soracak kimse bulamadığım zamanlarda böyle yaparım. Şiir okudukça daha kötü olurum, kötü oldukça şiir okurum. Birkaç şiir geçtikten sonra durup iyice bir kafamı dağıtmam gerekir. Dağıtmam gerekir evet, toplanması imkânsız olan...