Atların Ç’ağına Yetişirsem Beni Orada Karşıla / Şiir

Atların Ç’ağına Yetişirsem Beni Orada Karşıla

Atların kafası karışıkken kullandığı yoldayız
Bir yol ayrımında olduğumuzu bilen yalnızca atlar
Kendimizin iplerini tutamıyoruz çok zamandır
Birbirimizde kaybettiğimiz yolu onarmak istiyoruz
En çok mahvolacak yerlerimiz ağrısın diye bekliyorum ben
Sen en çok fark edilmeyen yerlerimden vuruyorsun beni
Bitiyor nehrin içinden zehir akarken susamak
Hiçbir şeyin akmadığını, suyun durma kuvvetini
Alıyorum dudaklarından, bu bana yetecek kadar durmak

Rüzgâra karşı dayanıklı olacağıma inanmıştım, biliyorsun
Süpürülmüş gömülerin altından ruhlar fışkırırsa diye
Kendimi gömdüğüm yerde beni arıyorsun / orada olduğumu biliyorsun
Orada olmadığımı hissediyorsun
Ruhumunhaberiçoköncedengeldi
Kendiselasınıverecekkadaruzunyaşayacağınainandıbiri
Bunları bana neden anlatıyorsun

Kaybolduk atların kafası karışıkken kullandığı yolda
Aramızdan bir duvar çıktı yerin dibinden
toprakkök derlerdi buna, dalları çabuk dağılır
Rüzgâr şimdi gelsin dedik yapraklar dökülünceye dek
Bilmezdik o zamanlar toprakkökün çürük et sevdiğini

Biz köşeli çocuklardık, kaç darbe yemişti toprakkök bizden
Ama yine o kazanmıştı, anlamamıştık sebebini
Yeniden, yeniden, yeniden…
Birbirimizi kandırıyorduk yeni bir başlangıç yaparken
Neye başlanırdı yeniden, suya mı rüzgâra mı
Hemacıyayenidenbaşlamakakılkârımı

Bizi toprakkök korkutamazdı, ona karşı önlemimizi almıştık
Ne demiştik, burayı tanınmayacak bir hâle getireceğiz
Mücadelemiz meyvesini verdi
Burayı tanımıyoruz, birbirimizi tanımıyoruz
Öyleyse ne güzeldi silinmiş geçmiş
dondurulmuş yara, karartılmış gerçek
Ertelenmiş acı, şoklanmış kalp, kokudan kurtarılmış çiçek
Ne güzeldi birbirimize sırtımızı dönünce beliren sıfır noktasında
Sebebini bilmediğimiz bir acı çekmek

Kendiselasınıverecekkadaruzunyaşayacağınainandıbiri
Sonra vazgeçti herkes gibi
Biz bunu çok önceden yaşamıştık, dejavu sevenlerdendik
Korkulu düş görmektense uyanık yatanlardandık
Ama bak olmadı işte sonumuz istediğimiz gibi
Birsonnekadargüzelolabilirdizaten

Dostumuz ormana döndük sonra atlarla beraber
Çamura batacak kadar tanımak gerekirdi yolları
Tepesinden zembille indiğimiz baharların üstüne basa basa
Satın aldık bütün kokusu alınmış çiçeklerin değerini

Dünyayı serdim önüne yine de memnun değilsin
dedi şeytan
Aklınca kandıracak ruhlarımızı
Cehennem olmasa kim bilir dedim
Kim bilir kaç kere öldürmüştük kendimizi
Gülüp geçti şeytan

“Söyle şeytan ilk ne zaman başladın ruhumu oymaya
Hiç oymadım ruhunu izinsiz
Ya sana inanmazsam, sırt çevirirsem
Kıyamete kadar beklerim, acelem yok
Değer miyim senin için sonsuz bir bekleyişe
O kadar beklemeyeceğimi ikimiz de iyi biliyoruz”

Vitrinleri boşaltılan dünyanın
Sultanları ikna edecek kadar birikimi olmadığını anladım
Nasır tutmuş ayaklarıyla niyetim
tonlarca kahrın hakkından geldi
Ölüm dedi herkes için, yaşam çok azınıza verildi
Kartları herkese açık oynadım dünyada
Siz büyük sırların çocukları, akıp geçtiniz ayaklarımın üzerinden

İhtimal ki kurtların göğsüne bastırdığı bir açlık için kavga verdim
İhtimal ki kurtlar doyana kadar el sürülmeyecek sofraya
Zabıtalar topladı korsan basım sevinçlerimizi
Seninle beraber bir ormanı yakacak kadar...
Öyleyse durmadan koşturan atlara yetişiriz sandım
Seninle beraber şöyle bir güzel yok etmek birbirimizi
Başka neye gücümüz kaldı zaten

Gözlerine kilit vurulmuş gibi bakıyorsun bana
Niçin dümenini kırmıyorsun aramızdaki rastlantının
Hayalî seyirciler inşa ediyorsun tapınağının burçlarına
Ben ve sen peygamberliğini tanımıyoruz
Şeytanın içi geçiyor, kıvrılıyor yanımıza
Alkış bekliyoruz ama bakmıyor suratımıza

Gölgene dayanıp ayaklanıyorsun
Ormanın göğsü inip kalkıyor
Atları tekrar ikna ediyoruz, parçalanmış nallarla yürümeye
Toprağın üstünde türlü zorbalıklar deniyoruz
Ne kavimler gördü şeytan bu toprağın derisinde
Ne kavimler gömdü toprağın kanına kardeş
Yine de hiç bozmadı kendini
Değiştirmedi yolunu

Ruhuna kabir sorgusu borçlanmışım gibi bağlıyorsun beni
Zihnimi parçalara bölüyorsun
Bir tanımım olduğunu unutuyorum
Kendiselasınıverecekkadaruzunyaşayacağınainandıbiri
Tanıdığımız biri mi diyorum, hatırlamıyorsun
Çok sonra bir yolculukta olduğumuzdan bahsediyorsun
Sana inanmak istiyorum, beni kandırmak istiyorsun

(Atların kafası karışıkken kullandığı yoldayız
Bir yol ayrımında olduğumuzu bilen yalnızca atlar)

Uyanıyoruz ve başka hiçbir şey hatırlamıyoruz yolculuk hakkında

Sevda Altınkaya

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

PERSONA - ŞİİR

SENİN VE DÜNYANIN İKİZİ- ŞİİR